Biruni’nin 9. Sorusu
Isı merkezden çıktığına göre, sıcaklık bize neden Güneş’ten geliyor? Işınlar cisim midir, araz mıdır, yoksa başka şey midir?
İbn Sina’nın Cevabı
Bilmelisin ki ısı merkezden gelmemektedir. Çünkü ısı, hareket edici değildir. Fakat hareket eden bir cisimde bulunduğu için hareket halindeki bir gemide bulunan insan gibi ancak arızi olarak hareket eder. Yine bilmen gerekir ki Güneş’in ısısı bize yukarıdan aşağıya doğru Güneş’ten inmek suretiyle gelmez. Şöyle ki:
1. Isı, özü itibariyle hareket etmez.
2. Yukarıdan inip aşağıyı ısıtan sıcak bir cisim yoktur. Bu yüzden ısı Güneş’ten arızi olarak inmez.
3. Güneş de sıcak değildir.
Yukarıda anlattığımız üç sebepten dolayı burada, yani Dünya’da meydana gelen ısı yukarıdan inmiş değildir. Fakat buradaki ısı, ışığın yansımasından ve bununla havanın ısınmasından meydana gelmektedir. (*) Nitekim bu, yakıcı aynalarda (çukur ayna) görülmektedir. (**)
Bilmelisin ki) ışınlar cisim değildir. Çünkü cisim olsalardı) iki cisminJ yani hava ile ışının aynı yerde bulunmaları gerekirdi. (***) Ancak ışık, saydam cisme saydam olması itibariyle ait olan zati bir renktir. (****) Aristo Kitabu’n-Nefs’in ikinci, Kitabu’l-Hiss’in birinci makalesinde ışığı “saydam olması itibariyle saydam olan şeyin mükemmelliğe erişme durumudur” diye tanımlamıştır.
Dokuzuncu Sorunun Cevabına Biruni’nin İtirazı
(*) Işık yansımalarını söz konusu ettiğinde bunu resimlendirmen gerekir. Çünkü sözünün manası ancak resim yardımıyla ortaya çıkmış olur.
(**) Eğer ışınlar üzerine düştükleri cisimden yansımakta olduklarından dolayı o cisim ısınıyorsa bunun delili nedir? Ayrıca buradaki ısınma ile yakıcı aynalar arasındaki ilişki nedir? Çünkü yanma yeri ile ışının yansıma yeri arasında bir uzaklık vardır.
(***) Bu itirazı ne bakımdan yaptığını anlamadım. Çünkü ışının cisim olduğunu ileri sürenin ya boşluğu kabul etmesi gerekir -ki bu takdirde senin itirazın onu bağlamaz- ya da ışının küre içinde daimi olarak hava ile birlikte var olduğunu kabul etmesi gerekir. Bu durumda senin itirazın suyun da cisim olmadığını ileri sürmeyi gerektirmez mi? Çünkü suyun cisim olduğunu kabul etmek de iki cismin aynı bir yerde bulunduğunu kabul etmeyi gerektirir; su ile toprağın çamurda bir arada bulunmaları örneğinde olduğu gibi…
(****) O halde senin beyanın “ışık, havanın ve saydam cismin bünyelerinde, kendisine yer verdikleri bir renktir” yargısını kabul etmeni gerektirir. Ben ise bunun aksini söylüyor ve diyorum ki: Tersine ışık, saydam olmayan şey üzerinde görülür ve saydam üzerinde görülmez; saydam onu kabul etmez. (Karanlık) odada gördüğümüz şey, ancak ışığın zerreler üzerine düşen kısmıdır. Fakat havada böyle zerreler hiç yoksa ve bu mümkünse, o zaman ışık görülmez. Demek ki ışıkla diğer şeyler arasında bir fark yokmuş…
Yanıtla