Bu içerik, Aslıhan Aksakal tarafından hazırlanmıştır.
Bu içerik, misafir yazar tarafından hazırlanmıştır. Siz de Tarih-i Kadim’de kendi içeriğinizi paylaşmak istiyorsanız tıklayın. |
Osmanlı İmparatorluğu’nun üç kıtaya yayılan hakimiyeti, çeşitli devletlerle ilişkiler kurmasına sebebiyet vermiştir. Devletlerarası diplomatik ve ticari ilişkiler sonucu elçilere, tercümanlara ihtiyaç duyulmuştur. Venedik Cumhuriyeti’nin 1551 yılında İstanbul’da kurduğu “Venedik Türk Dili Okulu” da bu ihtiyaçtan doğmuştur.
Venedik Cumhuriyeti kendi etnik yapısına sahip, doğu dilleri ve bilhassa Türkçe bilen tercümanlar yetiştirmek amacıyla ilk dil oğlanları okulunu kurmuştur.
Böyle bir usul izlemesinin sebeplerinden biri, Osmanlı İmparatorluğu’na görevli olarak yollanan temsilcilerini devlet himayesinde yetiştirmektir. Venedik bu yöntemle başka uyruktan birine tamah etmeden, aracısız şekilde Osmanlı’yla iletişim kurulmasını sağlamıştır.
Venedik Türk Dili Okulu’nun kurulmasının bir diğer sebebi tercümanların casusluklarını olabildiğince engellemektir.
Tarihin evrelerinde karşılaşılan tercümanların bilgi sızdırması belli önlemlerle azaltılmaya çalışılmıştır. Dil oğlanlarının Türkçe, Arapça ve Farsça öğrenmesinin yanı sıra Osmanlı hukuk sistemini ve Osmanlı diplomasi kurallarını iyi özümsemeleri gereklidir. En az on sene süren bir eğitim sonucu görev alabilen dil oğlanları için temel kriter sadakatli mizaca sahip olmalarıdır. Beceri de gerektiren bu meslekte öncelik sadakattir.
İtalyanca “Giovani della lingua”, batı dillerince “dragoman” adı verilen dil oğlanlarının -yani okulda yetiştirilen tercümanların- yol göstericileri tecrübeli dragomanlar olmuştur.
Rehber dragomanlar, yetişen dil oğlanlarının Venedik adetlerini ve Hıristiyanlıklarını kaybetmemeleri konusunda uğraş vermiştir. Dil oğlanlarının Osmanlı toplumunda sadakatlerini ve benliklerini yitirmelerine mani olmaya çalışmışlardır.
Venedik Cumhuriyeti’nden örnek alarak diğer devletler de İstanbul’da dil okulları açmışlardır.
Fransa 1669’da, Avusturya 1754’te, Polonya 1766’da, İngiltere 1814’te doğu dilleri bilen kendi tercümanlarını yetiştirmek için okullar kurmuştur. Devletlerin bu stratejik hamlelerinin her zaman diplomatik bir altyapısı olmuştur.
Kaynakça
- Ağıldere, Suna Timur, “XVIII. Yüzyıl Avrupa’sında Yabancı Dil Olarak Türkçe Öğretmenin Önemi: İstanbul Fransız Dil Oğlanları Okulu (1669-1873)”, Turkish Studies, Volume 5/3, İstanbul, 2010.
- Dökmeci, Volkan, “Venedik Cumhuriyeti’nin İstanbul’daki Dragomanları ve Dil Oğlanlarının Emeklilik ve Azilleri (1562-1795)”, Turkish Studies, Volume 13/16, Ankara, 2018.
Yanıtla