Biruni’nin 7. Sorusu
Aristo, ikinci makalede, beyzi ve mercimek biçimindeki (adesi) şekillerin dairevi harekette bir boşluğa ve boş yere muhtaç olduğunu; kürenin ise böyle bir şeye muhtaç olmadığını söylemiştir. Oysa gerçek, onun anlattığı gibi değildir. Çünkü beyzi şekil, uzun çapından geçen kesitin uzun çap üzerinde döndürülmesinden, mercimek biçimindeki şekil de kısa çapından geçen kesitin kısa çap üzerinde döndürülmesinden meydana gelir. Döndürülme işinde, şekillerin meydana gelmelerini sağlayan eksenler yanlış seçilmezse, o zaman, Aristo’nun anlattığı durum meydana gelmez ve kürede durum ne ise, burada da aynı olur. Çünkü beyzi şeklin hareket ekseni uzun çapı ve mercimek biçimindeki şeklin ekseni de kısa çapı ise, dönmeleri, kürede olduğu üzre onlardan boş bir mekan gerektirmeksizin meydana gelir. Fakat beyzi şeklin ekseni kısa çapı ve mercimek biçimindeki şeklin ekseni de uzun çapı olarak alınırsa, bu takdirde, onun dediği gibi olur.
Bununla beraber bu iki şekil içiçe yerleştirildiği takdirde, gök cisimlerinin feleğin iç kısmındaki hareketlerinde olduğu gibi, boşluğun mevcudiyetini gerektirmeksizin, beyzi şeklin kısa çapı üzerinde, mercimek biçimindeki şeklin de uzun çapı üzerinde ardaşık bir tarzda dönmeleri mümkündür. Böyle bir durumda birçok kimsenin inandıkları üzre, felekte yine de boşluk bulunmaz. Ben bunu, feleğin küre şeklinde olmayıp beyzi ya da mercimek biçiminde olduğu inancıyla söz konusu etmiyorum. Çünkü ben bu görüşü reddetmek için çok gayret sarfettim. Ancak ben bunu “Mantığın Kurucusu’nun” nasıl ileri sürebildiğine şaştığımdan söylüyorum.
İbn Sina’nın Cevabı
Allah ömrünü uzun eylesin, bu konuda Aristo’ya yerinde bir itirazda bulunuyorsun. Bu, benim de bazı eserlerimde gösterdiğim gibi, Aristo’ya yöneltilmesi gerekli itirazlardan biridir. Fakat yorumcuların her biri, Aristo’nun bu görüşünün kusurlu yönlerini örtecek şekilde yorumlamaya çalıştılar. Bunlardan şu anda aklıma gelen “es-Sema” kitabına yazdığı yorumda Themistius’un şu ifadesidir: “Aristo’nun görüşünü en iyi şekilde yorumlamamız gerekir. Şöyle ki, küre üzerindeki dairevi hareketten, hiçbir şekilde boşluk meydana gelmez. Boşluk, belki beyzi ve mercimek biçimindeki şekillerde mümkündür.” Oysa bu cevabıyla O, Aristo’nun görüşünün kusurunu ortadan kaldıramamıştır. Feleğin beyzi veya mercimek biçiminde oluşunun yanlışlığı, çeşitli delillerle ispatlanabilir. Bu delillerden bazısı tabii ilimler alanına girer, ötekiler de genel olarak matematiğe, özel olarak geometriye dayanır.
Senin matematik sahasındaki maharetin ve çevrendeki diğer kimselerin geometrideki derin bilgileri lüzumsuz kılmasaydı, bu konuyu ele alıp imkan ölçüsünde anlatmaya çalışırdım.
Ama beyzi ve mercimek biçimindeki şekillerin, hareketlerinde boşluk meydana getirmeyeceğini feleğin boşluğunda hareket eden gök cisimlerini misal getirerek ileri sürmene gelince, bu ikisi birbirine benzemez. Çünkü alemin içinde hareket halindeki cisimlerin bitişiğinde sırasıyla birbirleriyle temas halinde olan diğer cisimler vardır. Feleğin mercimek biçiminde olup hareketinin kısa çapı üzerinde, yahut da beyzi olup hareketinin uzun çapı üzerinde olmadığı düşünülürse, hareketin mevcut olması halinde feleğin ötesinde feleğin cismine temas eden herhangi bir cismin mevcut olmamasından dolayı zorunlu olarak boşluk meydana gelir; tıpkı felek boşluğu içinde bulunan cisimlerde olduğu gibi.
Yanıtla