Türkçenin 500 Yıl Önce Latin Harfleri İle Yazılışı

Bu içerik, Abdurrahman Onur Çalışır tarafından hazırlanmıştır.

Bu içerik, misafir yazar tarafından hazırlanmıştır. Siz de Tarih-i Kadim’de kendi içeriğinizi paylaşmak istiyorsanız tıklayın.

Türkçe tarih boyunca çeşitli alfabe sistemleri ile yazıldı. Runik alfabe, Arap alfabesi, Yunan alfabesi, Kiril alfabesi, Ermeni alfabesi, İbrani alfabesi, Latin alfabesi bunlardan ilk akla gelenlerdir. Bununla birlikte yayılım alanı ve kullanım süresi bakımından en fazla tercih edilen Arap alfabesi olmuştur. 1928 yılında Mustafa Kemal Atatürk, Türk dilinin ihtiyaçlarına daha iyi cevap verdiği ve Cumhuriyet’in Dünya’ya daha kolay adapte olmasını sağlamak için Harf Devrimi’ni gerçekleştirdi. Artık Türkçe, Latin harfleri ile yazılacaktı. Bundan dolayı Latin harflerinden lüzumsuz olanlar atıldığı gibi ihtiyaca göre yeni harfler de eklendi. Ancak bu devrim yapıldığı günden günümüze kadar birçok tartışmayı da beraberinde getirdi: “Peki Türk dili ne zamandan beri Latin harfleri ile yazılmaya başlanmıştı?”

1526 tarihinde, günümüzde Macaristan’ın sınırları içerisinde yer alan Mohaç ovasında, Osmanlılar ile Habsburglar arasında tarihin en kısa meydan savaşlarından birisi gerçekleşti.

Savaşı Kanuni Sultan Süleyman’ın komutasındaki Osmanlı ordusu kazanmış, bu zaferle artık Orta Avrupa’da karşısına çıkabilecek herhangi bir güç kalmamıştı. Ancak savaşın askeri ve siyasi sonuçları bir tarafa, yazımıza konu olmasının sebebi Latin harfleri ile Türkçe’nin yazılmasının en eski örneklerinden birisine yol açmış olmasıdır.

Böylesine müstesna bir netice ile noktalanacak olan olaylar silsilesi trajik bir şekilde başladı. Mohaç Savaşı’na kaybeden tarafta katılan Hırvat Bartholomeo Georgieuiz savaşta Osmanlılar’a esir düştü. Tam 11 yıl esir olarak kaldıktan sonra esaretten kurtuldu. Yaşadığı tecrübeleri dindaşlarına da anlatmak isteyen Bartholomeo Türkler hakkında bir eser yazdı; DE TURCARUM MORIBUS (Türklerin Davranışları Hakkında). Eserinde Türklerle ilgili bildiği her şeyi anlattı. Elbette dilleri hakkında da bilgiler ve örnekler vermeyi unutmadı. Öyle ki verdiği örnekler -muhtemelen farkında olmadan- Türkçe’nin Latin harfleri bilinen en eski yazılışlarından birisiydi. Aşağıdaki sayfalar kitabın 1558 tarhili baskısından. Kitabın 26. sayfasında Bartholomeo Türkler’in şarkılarına (Lat. marbina) örnek verirken, 69. ve 73. sayfalar arasında ise bir Türk ile Hristiyan arasındaki diyalog örneği verir. Son olarak, kitapla ismen ve kısmen tanışmama vesile olan arkadaşım Yasin Çetin’e teşekkür ederim.

(Not: Tespit edebildiğim kadarıyla Türkçe’nin Latin harfleri ile en erken yazılışı, Macaristanlı Georgius’un 1488’de Köln’de bastırdığı Tractatus de Moribus Turcorum adlı eserindeki Yunus Emre’ye ait olan şiir örnekleridir.)

Görselleri görmek için ikinci sayfaya kaydırın.