NİZAMÜLMÜLK – 14 EKİM 1092
Nizamülmülk Acem olmasına rağmen, Türk tarihinde ‘vezir’ denilince Sokullu Mehmet Paşa ile beraber aklımıza ilk gelen kişidir. Kaderin bir cilvesi midir bilinmez iki vezir de suikasta kurban gidecekti.
Nizamülmülk’ün şan ve şöhreti kendi zamanında da günümüzdekinden aşağı kalır değildi. Ancak uzun yıllar boyunca süren vezirlik hayatında birçok başarıya imza attığı gibi birçok da düşman ve rakip edinmişti. Üstelik Sultan Melikşah’ın eşi Terken Hatun ile de arası iyi değildi. Çünkü Terken Hatun oğlu Mahmud’un veliaht olarak tayin edilmesini isterken; Nizamülmülk Melikşah’ın başka bir kadından olma oğlu Berkiyaruk’u desteklemekteydi.
Edindiği düşmanlar arasında büyük kararlılıkla mücadele ettiği Nizari İsmailileri(Haşaşîler) de vardı. Fikri yönde mücadele için kendi adıyla anılan medreseleri kurdurduğu gibi askeri olarak da merkezi Alamut olan bu grupla çatışmaktaydı. 1092 yılında Bağdat’a doğru hareketi sırasında beraberindekilerle Nihavend yakınlarındaki Sıhne’de konakladı. Bu sırada sufi kılığına girmiş Ebu Tahir adlı İsmaili fedaisi kendisine yaklaştı ve şikâyetini arz ettiği kâğıdı vezire uzattı. Nizamülmülk kâğıdı okurken fedai çıkardığı hançeri vezirin göğsüne sapladı. Fedai oracıkta öldürüldüyse de Nizamülmülk kurtulamadı. Cenazesi İsfahan’a götürüldü ve Türbe-i Nizam’a defnedildi.
Suikastı işleyenler Nizariler olsa da, kimi tarihçiler vezirin ölümünde; Sultan Melikşah ve eşi Terken Hatun ile vezir arasındaki bulunan problemler ve Cihanüddevle ile vezirin arasındaki sorunların önemli rol oynadığı görüşündeler.
Yanıtla