8 Türk Tarihçinin Dandanakan Değerlendirmesi

Bu yazı Hakan Bozdemir tarafından hazırlanmıştır.

23 Mayıs 1040 tarihinde gerçekleşen Dandanakan Meydan Muharebesi, özelde Selçuklular, genelde ise Türk ve dünya tarihi için büyük bir önem arz etmektedir. Bu savaşa dair bazı önemli Türk tarihçilerinin kaleme almış oldukları satırları, listemizde sizlerle paylaştık. İyi okumalar dileriz.

1 – Prof. Dr. Osman Turan

Görsel kaynağı: Diyanet İslâm Ansiklopedisi.

“Selçuklular 23 Mayıs 1040 Cuma günü Dandanakan zaferini kazanmakla, evvelkilerden farklı olarak artık yeni bir devlet kurduklarından emin idiler. Bu sebeple Tuğrul-beg, Çağrı-beg ve İnanç yabgu öğle üzere, atlarından inerek secdeye vardılar ve bu büyük lütfundan dolayı Allah’a şükür ettiler. Bütün Selçuk beylerinin müşterek toplantısı ve kararı ile Tuğrul-beg’in sultanlığını ilân merasimi yapıyorlardı: “Savaş sahasından derhal çadır ve taht kurup Tuğrul-beg’i üzerine oturttular ve bütün beyler onu Horasan hükümdarı olarak selâmladılar.” ”

Kaynak: Osman Turan, Selçuklular Tarihi ve Türk-İslâm Medeniyeti, Ötüken, 2016, s.106.

2 – Prof. Dr. Salim Koca

“Selçukluların, Dandanakan zaferine kadar İslâm dünyasında üniversal nitelikte rol oynayacak bir siyasî güç olacağını hiç kimse tahmin edemedi. Gelişleri tıpkı bir dip dalga gibi oldu… Kazandıkları Dandanakan zaferiyle, kendi hâkimiyetleri altında İslâm dünyasının siyasî ve manevî bütünlüğünü yeniden sağlama görevini hemen kendi üzerlerine aldılar. Bu büyük görevi de, çağın şartlarına uygun kuvvetli orduları ve kurdukları idarî mekanizmaları sayesinde başarıyla gerçekleştirdiler.”

Kaynak: Salim Koca, Selçuklular’da Ordu ve Askerî Kültür, Berikan Yayınevi, 2005, s. 36.

3 – Prof. Dr. Mehmet Altay Köymen

“…Savaşın umumî vasfına gelince, Beyhakî’nin “kıyamet” kelimesiyle vasıflandırmasına rağmen ciddi bir savaştan söz etmek güç görünüyor. Çünkü kaynakta kitle halinde ölenlerden bahsedilmemektedir. Gazne ordusuna mensup sadece bir gulâmın öldürülme sahnesi anlatılmaktadır ve onun öldürülmesi, Sultan Mesud’la savaşan İranlı gulâmların cesaretlerinin kırılması, harp meydanına yeni takviye kıtaları gönderen Selçuklular’ın daha şiddetle saldırmalarına kâfi gelmiştir. İşte bundan sonra Sultan Mesud’a kaçması tavsiye edilmiştir. Kaynakta sadece 100 gulâmın Sultan’ı ciddi olarak tutması halinde savaşın talihinin değişeceğinden bahsedilmesi, hadisenin çapı hakkında da bir fikir vermektedir. Sultan Mesud’un kaçmasıyla da savaş bitmiştir.”

Kaynak: Mehmet Altay Köymen, Büyük Selçuklu İmparatorluğu Tarihi (Kuruluş Devri), C.1, Türk Tarih Kurumu, 2016, s.349.

“Dandanakan Savaşı sonunda Gazneli topraklarında Selçuklu Devleti kati olarak kurulmuş, Horasan yalnız fiilî olarak değil, resmen de Gaznelilerin elinden çıkmıştır.”

Kaynak: Mehmet Altay Köymen, Selçuklu Devri Türk Tarihi, Türk Tarih Kurumu, 2017, s.57.

4 – Prof. Dr. Ahmet Ocak

“Selçukluların Cend’de başlayan ve giderek genişleyen hâkimiyetleriyle birlikte İslam’ı korumaktaki görevleri de artmıştır. Devlet olarak ortaya çıkmalarını temin eden Dandanakan zaferini kazandıktan sonra topladıkları ilk kurultayda alınan kararlara bakıldığında bu düşünceyi taşıdıkları açıkça görülür.”

Kaynak: Ahmet Ocak, Selçukluların Dini Siyaseti (1040-1092), Tarih ve Tabiat Vakfı, 2002, ss. 261-262.




5 – Prof. Dr. Ali Sevim

Görsel kaynağı: Diyanet İslâm Ansiklopedisi.

“Dandanakan zaferi, Türk-İslâm ve dünya tarihi açısından çok önemli sonuçlar doğurmuştur. Selçuklular Horasan’da bir devlet kurduktan sonra bütün Sünnî-İslâm âleminin maddî kuvvet ve kudretinin mümessili olarak her türlü iç ve dış tehlikelere karşı Müslümanları koruma görevini üstlenmişlerdir.”

Kaynak: Ali Sevim, “Dandanakan Savaşı”, DİA, C. 8, Y. 1993, s. 457.

6 – Prof. Dr. Osman Gazi Özgüdenli

“Sultan Mesud ile bazı kumandanlar, kendilerine sadık az sayıdaki askere birlikte cesurca çarpışsalar da, yenilgiye engel olamadılar. Neticede savaş, Selçuklular’ın kesin zaferiyle sonuçlandı… Dandanakan zaferinin ardından artık Gazneliler’in Horasan’da tutunabilmesi imkânsızdı.”

Kaynak: Osman G. Özgüdenli, Selçuklular Büyük Selçuklu Devleti Tarihi (1040-1157), C.1, İSAM Yayınları, 2015, ss.86-88.

7 – Prof. Dr. Faruk Sümer

Görsel kaynağı: Diyanet İslâm Ansiklopedisi.

“Selçuklular’ın kazandıkları zafer kesin ve büyük idi; beş yıldan beri ettikleri yorucu mücadelenin neticesini almışlar, gayelerine ulaşmışlardı. Çağrı Beğ’in dediği gibi, artık “cihan” onlarındı.”

Kaynak: Faruk Sümer, Oğuzlar (Türkmenler) Tarihleri – Boy Teşkilatı – Destanları, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı, 1999, s.114.

8 – Prof. Dr. Ergin Ayan

“Selçukluların hedefini, ister siyasal ve toplumsal olarak medeni bir inkişaf kaydetmek, ister emperyal bir topluluk yönetmek, ister dünya nizâmı tesis etmek, isterse başka herhangi sosyal ve siyasal kazanç elde etmek olarak telakki edelim, tarihsel sonuç değişmemektedir. Bizim tarihçi olarak yapabildiğimiz şey yalnızca gizil veya atıl halde kalmış sonuçları bulup ortaya çıkarabilmektir. Bu bakımdan Selçuklulardaki ilk en önemli dönüşümün Dandanakan Savaşı ile husule geldiğini kabul etmek eğilimindeyiz. Bununla birlikte Selçuklular, dini ve idari bakımdan kendilerinden önce mevcut olan İslâm medeniyeti ananelerine sahip olup, onu devam ettirmişlerdir.”

Kaynak: Ergin Ayan, Büyük Selçuklu Devleti’nin Temelleri Atılırken Siyasi Meşruiyet Süreci, ODÜ Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi, C. 3, S. 5, Y. 2012, s. 19.