Esnemek, At Nalı, Tahta… 5 Farklı Batıl İnancın Tarihçesi

Bu içeriğimizde sizlere gündelik hayatımızda sıkça gördüğümüz, duyduğumuz hatta bir çoğunu bizzat kendimizin de yapmakta olduğu, günümüzde “batıl inanç” olarak adlandırılan geleneklerimizin tarihi alt yapısı hakkında bilgiler derledik. İyi okumalar.

1 – Esnerken Ağız Kapatmak 

Eski Romalı doktorlar, annelerin yeni doğmuş bebekleri esnediğinde ağızlarını elleriyle kapamalarını öğütlüyorlardı. Bebeklerin doğumdan sonra ciğerlerine fazla hava almak için esnemelerini ölümle mücadele olarak yorumlamışlardı. Esnemeyle ruhun ağızdan kaçabileceğini düşünüyorlardı. Bebek ölüm oranının çok yüksek olduğu dönemde esnemenin tehlikesi ürkütücüydü. 

Esnerken ağzını kapatmak bugün kibarlığın tanımına girmiştir: “Kibar insan esnerken de ağzını kapatandır.” derler. 

2 – İsim ve Lakaplar

Dursun, Durmuş, Satı, Satılmış, Hediye, Ömür, Yaşar gibi adlar çocuk ölümlerine karşı tedbir olarak konulan adlardır. Bebekleri ölen aileler, bu adları tercih ederek, ad büyüsü yapmaktadırlar. Mesela “Satmak” kökünden türetilen adlarda, bebeğe musallat olan kötü ruhları, bebeğin o aileye ait olmadığına, başkasına satıldığına inandırarak kandırma hilesi yatmaktadır. 

Ad büyüsünün bir yönü de daha fazla çocuk istemeyen ailelerdir. Yeter, Döne, Kafiye, Soner, Sonay gibi adlar örnek verilebilir. Erkek evlat isteyip de kızı olan aileler ise bu arzularının gerçekleşmesini kızlarına koydukları adlara bağlarlar. 

3 – At Nalı

Dünyanın en yaygın amuletlerinden (iyi şans tılsımı) biridir. Mesela Eski Yunanlar dördüncü yüzyıldan itibaren at nalını talih simgesi olarak görmüşlerdir. Demirle özdeşleşen savaş tanrısı Mars, büyücüler tanrısı Saturnus’un düşmanıdır. Bundan dolayı demir kötü güçlere karşı korunma aracıdır. Batı Avrupa geleneğinde ise at nalını evinin kapısına ilk asanın Aziz Dunstan’dır. 

Eski Yunanlar ve Romalılarca uğurlu kabul edilen at nalı, orta çağda büyücülük salgını ve büyücü avı başladığında bütün Avrupa’da güçlü bir tılsım olarak yaygınlaşmıştır. Örneğin büyücülerin attan korktukları için süpürgeye bindikleri ve demir at nalına da yanaşamadıklarına inanılmaktadır. Büyücülük suçlamasıyla öldürülen kadınların tabutunun önüne hortlamaması için at nalı çakılır. 

4 – Yazı Tura 

Yazı tura atarak karar alma tarihsel olarak batıl inanç ya da büyüsel bir adet değil, Romalıların Iulius Caesar‘a gösterdikleri saygının bir ifadesidir. Alım satım, evlilik gibi önemli kararlar dahil, Caesar’ın yokluğunda karar almak zorunda kalan Romalılar, para atarak, onun resminin yukarı gelmesi durumunda imparatorun bu karara onay verdiğini kabul etmişlerdir. 

5 – Tahtaya Vurmak

Orta çağda Hıristiyanların ağaca vurmasının, edilen duanın kuvvetlendirilmesi anlamına gelirdi. Sonuç olarak tahtanın, İsa’nın gerildiği çarmıhı ifade ettiği yazılmıştır. Bu çağda kıtadaki birçok katedralde çarmıha ait olduğuna inanılan parçalar olduğu bilinmektedir.

Kaynak: Kudret Emiroğlu, Gündelik Hayatımızın Tarihi, İş Bankası Kültür Yayınları